Sarıkaya Mutlu Sonlu Masöz

Uzun bir sessizlik oldu ve Cinder’ın midesi kasılmaya başladı. “Hayır,” dedi İko Sarıkaya Mutlu Sonlu Masöz nihayetinde ve Cinder içinden, keşke gerçek dışı tespit programı, androidler – veya uzay gemileri- üzerinde de işe yarıyor olsaydı, diye geçirdi. “fakat endişeliyim. Önceden, Kraliçe Levana’nın önünde sonunda bizi aramaktan sıkılacağını ve nihayetinde eve veya en azından Dünyaya dönerek hayatlarımıza düzgüsel bir şekilde devam edebileceğimizi düşünüyordum. Ama bu asla olmayacak, değil mi?” Cinder yutkundu ve çipi yine parmaklarında döndürmeye başladı. “Sanmıyorum.” Klik, klik, klik.

Uzun bir nefes verdi ve son bir tur attırdıktan sonrasında çipi yumruğunun içine aldı. “Levana, onunla evlendikten sonrasında Kai’yi öldürecek. İmparatoriçe olarak taç giyecek ve sonra  onu öldürerek tüm Doğu Ulusları’ın   denetimü altına alacak. Ondan sonra, Birlik Ülkelerinin kalanını da fethetmesi, yalnız bir süre  meselesi olacak.” Cinder, alnındaki saçları geri ittirdi. “minimumından kraliçenin programlatması olan kız böyle söylemişti.” Cinder aniden, aklı dağınıkken yumruğunu fazla sıkıp da çipi parçalar korkusuyla kavrayışını gevşetti.

Sarıkaya Mutlu Sonlu Masöz

“fakat ben Kai’den hoşlanıyorum.” “Sen ve galaksideki diğer tüm kızlar.” “ Tüm kızlar mı dedin? şu demek oluyor ki nihayetinde kendini de dâhil etmeye başladın mı?” Cinder dudağını ısırdı. İko’nun, bu saslıyle, Cinder’ın böylesi saçmalıklara karşı bağışıklığı olduğunu söyleyerek, Peony’ye onun Kai’ye sevdasıyla ilgili takılıp durduğu zamanlardan bahsettiğinin farkındaydı. Fakat hepsi, sanki çok fakat çok uzun süre önceydi. Cinder o günlerdeki hâlini bile zor bela hatırlayabiliyordu. “Tek bildiğim, Kai’nin Kraliçe Levana ile evlenmesine izin veremeyeceğim,” dedi Cinder. “Bunu yapmasına izin veremem.” Çipi başparmağı ile işaret parmağı içinde tuttu. Yeni sayborg eli, ona hâlâ fazla yeni geliyordu. Fazla temiz, fazla pürüzsüzdü.

Cinder gözlerini kıstı ve elektrik akımının, omurgası süresince yol almasına, sonra bileğini ısıtmaya başlayarak elini bir insanınla gibi göstermesine izin verdi. Et ve kemik. “Katılıyorum,” dedi İko. “Peki, bu konuda ne yapmayı planlıyorsun?” Cinder yutkundu ve göz boyamasını değiştirdi. Elinin üstündeki deri, yine metal hâlini aldı fakat bu sefer kusursuz titanyumdan değil, eskilikten yıpranmış, çatlakları arasına kir dolmuş, fazla ufak, fazla tutuk, bayağı demirdendi. Bundan önceki sayborg eli. çoğu zaman kalın yün eldivenlerle, bir kez de ipekten bir eldivenle gözlerden sakladığı eli. Yeniden, eskiden olduğu o kızdı. Herkesten saklanan o kız.